icat etme

listen to the pronunciation of icat etme
Turkish - English
excogitation
origination
icat etmek
invent

If God did not exist, we'd have to invent him. - Tanrı olmasa onu icat etmek zorunda kalırız.

He is very bad at inventing excuses. - Bahaneler icat etmekte çok kötüdür.

icat etmek
devise
icat et
{f} invented

Do you know who invented the microscope? - Mikroskopu kimin icat ettiğini biliyor musun?

Everyone knows that Bell invented the telephone. - Bell'in telefonu icat ettiğini herkes bilir.

icat et
invent

It wasn't always easy for Edison to invent new things. - Edison'un yeni şeyler icat etmesi her zaman kolay değildi.

Do you know who invented the microscope? - Mikroskopu kimin icat ettiğini biliyor musun?

icat etmek
contrive
icat etmek
originate
icat etmek
{f} father
icat etmek
fabricate
icat etmek
think up
icat etmek
make up
icat etmek
conjure up
icat etmek
trump up
icat etmek
to invent
icat etmek
to invent, to devise, to fabricate
icat etmek
dream up
icat etmek
cogitate
icat etmek
mint
icat etmek
strike out
icat etmek
1. to invent, create. 2. to fabricate, make up, trump up, concoct
icat etmek
trump
icat etmek
weave
Turkish - Turkish

Definition of icat etme in Turkish Turkish dictionary

icat etmek
İlk kez yeni bir şey yaratmak
icat etmek
Bir şeyi gerçekmiş gibi göstermek
icat etme
Favorites