Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to trouble you.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to have kept you waiting.
Onu işittiğime üzüldüm.
- I am sorry to hear that.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry about being late.
Üzgünüm, seni seviyorum.
- I'm sorry, I love you.
Affedersiniz, onu tekrar söyler misiniz?
- I'm sorry, could you say that again?
Affedersiniz, adınızı unuttum.
- I'm sorry, I've forgotten your name.
... Sorry to eat. ...
... >>> I'm sorry to ask, but can I have a hug, too? ...