Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Turkish - English
Definition of i̇ye in Turkish English dictionary
- iye
- possessor, owner
- iye
- possessor, owner sahip
- iye
- proprietor
- tavsiye iye mektubu
- (Ticaret) recommendation letter
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇ye in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Malik
- iye
- Kendisinin olan bir şeyi, yasaya uygun olarak dilediği gibi kullanabilen kimse, sahip
- BEY'İYE
- (Hukuk) Satıcı karı; pul, kıymetli kağıt gibi şeylerde satıcıya bırakılan satma payı
- ED'İYE
- (Osmanlı Dönemi) (Duâ. C.) Duâlar
- EV'İYE
- (Osmanlı Dönemi) (Viâ. C.) Mahfazalar, kaplar, gizlemeye veya saklamaya yarayan şeyler
- EV'İYE
- (Osmanlı Dönemi) Damarlar
- ahkâmı şer'iye
- (Osmanlı Dönemi) şeriatın hüküm ve kâideleri, esasları
Related Terms
English - Turkish
Definition of i̇ye in English Turkish dictionary
- caustic soda iye
- sudkostik çözeltisi