i̇syanlar

listen to the pronunciation of i̇syanlar
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) MAASÎ
isyan
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme
isyan
(Osmanlı Dönemi) baş kaldırmak, söz dinlememek, ayaklanmak
isyan
Herhangi bir amaçla kurulu düzene veya devlet güçlerine karşı gelme, baş kaldırma, ayaklanma
isyan
Bir düzene veya emre boyun eğmeme, uymama, itaat etmeme: "Bu kız beni ilk defa çevreme karşı isyandan, her şeye ibrazdan kurtardı."- H. E. Adıvar
isyan
Ayaklanma
İSYAN
(Osmanlı Dönemi) İtaatsizlik. Emre karşı gelmek. Ayaklanmak
İsyan
(Osmanlı Dönemi) MUBİK
Turkish - English

Definition of i̇syanlar in Turkish English dictionary

isyan
insurrection
isyan
riot

The riot was completely out of control. - İsyan tamamen kontrolden çıkmıştı.

The riot spread across the city. - İsyan şehirde yayıldı.

isyan
{i} rebellion

The army quelled the rebellion. - Ordu isyanı bastırdı.

He said the only answer was a slave rebellion. - O, tek cevabın bir köle isyanı olduğunu söyledi.

isyan
revolt

The revolt was led by the southern citizenry. - İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü.

The revolt was put down with little trouble. - İsyan küçük bir sorun ile bastırıldı.

isyan
uprising

The uprising was brutally suppressed. - İsyan çok sert bir biçimde bastırıldı.

isyan
mutiny

A mutiny on my ship? It's completely impossible. - Benim gemimde bir isyan mı? Bu tamamen imkansız.

isyan
outbreak
isyan
sedition
isyan
(Askeri) munity
isyan
insurgent

About thirty insurgents were killed. - Yaklaşık otuz isyancı öldürüldü.

isyan
rising
isyanlar
mutinies
isyan
rebellion, revolt, mutiny, riot, rising, uprising, insurrection
isyan
insurgence
isyan
insurgency
isyan
contumacy
isyan
risinq