Stability has been elusive.
- İstikrar zor bulunur.
The stability of Chinese economy is substantially overestimated.
- Çin ekonomisinin istikrarı büyük ölçüde abartılmıştır.
You've got to get a steady job.
- İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın.
The nation's trade balance improved last year as exports were strong, while imports remained steady.
- İhracaatlar güçlüyken, ithalatlar istikrarlı kalırken ülkenin ticaret dengesi geçen yıl gelişti.
Tom kararlılıktan yoksun.
- Tom istikrardan mahrum.
Kararlılık başarının anahtarıdır.
- İstikrar başarının anahtarıdır.