i̇sti̇snaî

listen to the pronunciation of i̇sti̇snaî
Turkish - English

Definition of i̇sti̇snaî in Turkish English dictionary

istisnai
exceptional

A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess. - Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı.

This is an exceptional case. - Bu istisnai bir durumdur.

istisnai
{s} aberrant
istisnai
particular
istisnai kıymetle beyan düzenlemek
(Hukuk) issuing a declaration under exceptional value
istisnai mahkeme
special court
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) İstisnaya âit. Ayırmayla alâkalı
istisnai
Benzerlerine uymayan, kural dışı olan, ayrıklı