The south had no money to rebuild.
- Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Our task is to rebuild the wall.
- Bizim görevimiz duvarı yeniden inşa etmektir.
His plan is to build a bridge over that river.
- Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
He bought the land for the purpose of building his house on it.
- O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
The construction of the hospital is about to end.
- Hastane inşaatı bitmek üzere.
Tom has a son who is a construction worker.
- Tom'un inşaat işçisi olan bir oğlu var.
They formed a project to build a new school building.
- Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
Many years have been spent in building the tower.
- Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
They built a safe building for earthquakes.
- Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
- Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.
- Kum torbaları sele karşı korumak için geçici bir duvar inşa etmek için kullanılabilir.
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.