Turkish - English
Definition of i̇lmek (ı) in Turkish English dictionary
- ilmek
- knot
- ilmek
- loop
- ilmek
- touch
- ilmek
- (Tekstil) knitting
- ilmek
- bow
- ilmek
- (Astronomi) epicycle
- ilmek
- noose
- ilmek
- to tie (one thing) loosely to (another)
- ilmek
- (for someone) to be incorrigible, be past helping, be a hopeless case
- ilmek
- to knot (strands of wool), tie (strands of wool) into a knot (while weaving a rug)
- ilmek
- loop, bow
- ilmek
- slipknot
- ilmek
- prov. to touch; to hit; to land on: Kafasına ilen taş yumurta büyüklüğündeydi. The stone which hit his head was the size of an egg. iler tutar yeri/tarafı olmamak/kalmamak
- ilmek
- thumb knot
- ilmek
- bowknot
- ilmek
- to baste (one piece of cloth) to (another), sew (one piece of cloth) loosely to (another)
- ilmek
- (for someone) to be incurably ill, be a hopeless case
- ilmek
- (for someone) not to be fit for anything, be completely incompetent, be hopeless
- ilmek
- (for an action, an idea, a statement) to be completely indefensible; (for a statement) not to be true, not to hold water
- ilmek
- (for something) to be completely beyond repair, be shot: Bu gömleğin iler tutar yeri yok. This shirt's completely beyond repair
- ilmek
- stitch
- ilmek (halı)
- tie knots
- ilmek atmak
- cast on
- ilmek atmak
- cast upon
- ilmek düğümü
- loop knot
- ilmek sayma aleti
- (Tekstil) stitch counter
- ilmek sayma aleti
- (Tekstil) knit counter
- ilmek yapıcı
- looper
- ilmek çıkarma kuvveti
- (Tekstil) tuft withdrawal force
- kaçmış ilmek
- ravel
- triko ilmek
- (Tekstil) mesh tricot
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇lmek (ı) in Turkish Turkish dictionary
- ilmek
- Hafif düğüm yaparak bağlamak
- ilmek
- Halı dokurken düğümleri bağlamak
- ilmek
- Düz düğüm
- ilmek
- Hafif bir düğüm yaparak bağlamak
- ilmek
- Kolay düğüm
- ilmek
- Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm
- ilmek
- Değmek, dokunmak
- İlmek (I)
- ilmik