i̇li̇m

listen to the pronunciation of i̇li̇m
Turkish - English

Definition of i̇li̇m in Turkish English dictionary

ilim
science
ilim
discipline
ilim
scientific study of knowledge, study based on a scientific method: Bu neticeye ilim yoluyla vardım. I reached this conclusion by scientific study
ilim
theoretical knowledge, knowledge based on theory alone
ilim
branch of knowledge or study, science: fizik ilmi the science of physics. ilahiyat ilmi the science of theology. tabii ilimler the natural sciences
ilim
wisdom
ilim
learning
ilim
science bilim
ilim
lore
ilim
education
ilim adamı
scientist
ilim
enlightenment
ilim
letter
ilim adamı
person whose profession is the scientific pursuit of knowledge in a particular field (usually refers to distinguished scholars or researchers)
ilim irfan
enlightenment
müspet ilim
hard science
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Bak: İlm
ilim
(mecaz) Ayrıntı, özellik, nitelik, hassasiyet
ilim
Bilim: "Kılıç gibi kesen ve şakırdayan mantığıyla ilmin askerleşmiş tipiydi."- P. Safa
ilim
Ayrıntı, özellik, nitelik, hassasiyet
ilim
Bilim
ilim
Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu alarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi
ademi ilim
(Osmanlı Dönemi) ilmimiz ve bilgimiz dahilinde olmayan
ilim adamı
Bilim adamı
ilim kadını
bakınız: bilim adamı
ilimler
(Osmanlı Dönemi) ulûm
manevi ilim
Anlayış yöntemini esas alan bilim dalı
İlim
(Osmanlı Dönemi) FENN
İlim
(Osmanlı Dönemi) MAYE
i̇li̇m
Favorites