I bought these medications for my father.
- Bu ilaçları babam için aldım.
I can give you medication for the pain.
- Ağrı için sana ilaç verebilirim.
The state is going to reform its drug policies.
- Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.
My older brother is planning to work at a drug factory.
- Ağabeyim, bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.
I need medicine. Where is the pharmacy?
- Bana ilaç gerek. Eczane nerede?
I need medicine. Where is the pharmacy?
- Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede?
Have you taken your pills?
- İlaçlarınızı aldınız mı?
The pain went away because I took the pills.
- İlaç aldığım için ağrı geçti.
I cured my cold with this medicine.
- Nezlemi bu ilaçla tedavi ettim.
No medicine can cure this disease.
- Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.
Fadil stopped his meds and the voices were back.
- Fadıl ilaçlarını kesti ve sesler geri döndü.
Fadil's meds were very strong.
- Fadıl'ın ilaçları çok güçlüydü.
Hot lemon with honey is a good remedy for colds.
- Ballı sıcak limon soğuk algınlığı için iyi bir ilaçtır.
Is there a home remedy for headache?
- Başağrısı için evde bir ilaç var mı?
Tom is dealing drugs.
- Tom ilaçları dağıtıyor.
Drugs are a cancer of modern society.
- İlaçlar modern toplumun bir kanseridir.
More and more physicians have begun to use the new medicines.
- Gittikçe daha fazla doktor yeni ilaçlar kullanmaya başladı.
The physician prescribed his patient some medicine.
- Doktor hastasına biraz ilaç yazdı.