Turkish - English
Definition of i̇ksi̇r in Turkish English dictionary
- iksir
- elixir
The pharmaceutical company is looking for the Elixir of Life to stop the ageing process.
-İlaç firması yaşlanma sürecini durdurmak için hayat iksirini arıyor.
- iksir
- potion
She brewed a love potion.
-O bir aşk iksiri yaptı.
Princess, don't drink the potion.
-Prenses, iksiri içme.
- iksir
- arcanum
- iksir
- potıons
- İksir
- elixer
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇ksi̇r in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Tıb: Oldukça şekerli ve kolayca alınabilen bir ilâç
- (Osmanlı Dönemi) Çok te'sirli, her derde devâ sayılan mevhum cisim. Bir şeyin olmasına veya hastanın iyileşmesine sebeb olan ehemmiyetli madde
- (Osmanlı Dönemi) Eski kimyada: (Bazılarının söylediğine göre) kıymetsiz madenleri ve sair şeyleri altuna tebdile ve bütün hastalıkları gidermeye vesile olan ve öyle te'sirli farzedilen ilâç
- iksir
- İç ferahlatıcı ilâç veya içki
- iksir
- Büyülü içki
- iksir
- iç ferahlatıcı ilaç ya da içki
- iksir
- (Osmanlı Dönemi) çok tesirli; her derde devâ sayılan mevhum madde, bir şeyin olmasına veya hastanın iyileşmesine sebep olan ehemmiyetli madde
- iksir
- Aşk ilham eden büyülü içki
- iksir
- Eskiden hayatı ölümsüzleştirmek, madenleri altına çevirmek gibi olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı
- iksir
- Olağanüstülüğüne inanılan düşsel sıvı
- iksir
- Eskiden hayatı ölümsüzleştirmek, madenleri altına çevirmek gibi olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı: "İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor."- H. R. Gürpınar. İç ferahlatıcı ilaç veya içki
Related Terms
i̇ksi̇r
Hyphenation
i̇k·si̇rResimler
History
Favorites