i̇krami̇ye

listen to the pronunciation of i̇krami̇ye
Turkish - English

Definition of i̇krami̇ye in Turkish English dictionary

ikramiye
premium
ikramiye
perk

Working here has its perks. - Burada çalışmak onun ikramiyesidir.

ikramiye
prize
ikramiye
perquisite
ikramiye
reward
ikramiye
bonus

Everybody is expecting a big a bonus. - Herkes büyük bir ikramiye bekliyor.

When you rob a bank, you go to jail. When a bank robs you, they hand out bonuses. - Sen bir banka soyduğunda hapse girersin. Bir banka seni soyduğunda, onlar ikramiye verirler.

ikramiye
sweepstake
ikramiye
bounty
ikramiye
bonus; premium
ikramiye
gratuity
ikramiye
bonus, perquisite, perk; prize, lottery prize
ikramiye
prize (in a lottery)
ikramiye
gratification
ikramiye
plum
ikramiye
lottery prize
ikramiye
(Ticaret) emolument
ikramiye
indemnity
ikramiyeler
jackpots
büyük ikramiye
jackpot
büyük ikramiye
the first prize
büyük ikramiye first prize
(in a lottery)
büyük ikramiye kazanmak
hit the jackpot
ikramiye kazanmak
to win a prize
ikramiye listesi
prize list
ikramiye sahibi
prize winner
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Satıcı tarafından pazarlığın hâricinde olarak müşteriye yahut arada vasıta olana verilen şey
(Osmanlı Dönemi) Bazı teşekkül ve müesseselerin belirli zamanlarda, hisse sahiplerine kur'a çekerek dağıttıkları para
(Osmanlı Dönemi) Memurlara maaş haricinde ve her sene belli bir zamanda verilen para
(Osmanlı Dönemi) Hürmet ve mükâfat için verilen para veya hediye
(Osmanlı Dönemi) Yapılan iyilik karşılığı olarak verilen hediye veya para
ikramiye
Piyangoda bir kimseye çıkan para veya nesne
ikramiye
Piyangoda bir kimseye çıkan para ya da mal
ikramiye
Bir yerde çalışan kimselere genellikle kazançtan dağıtılan veya iyi çalıştıkları için verilen aylık dışı para
i̇krami̇ye
Favorites