i̇kilem

listen to the pronunciation of i̇kilem
Turkish - English

Definition of i̇kilem in Turkish English dictionary

ikilem
dilemma

I am in a terrible dilemma. - Çok kötü bir ikilemdeyim.

Never in his life had he encountered such a dilemma. - Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.

ikilem
quandary

Mary is in a bit of a quandary over whether to tell Tom or not. - Mary Tom'a söyleyip söylemeyeceği üzerinde birazcık ikilem içerisindeydi.

ikilem
contradiction
ikilem
log. dilemma
etik ikilem
ethical dilemma
ikilem
dilemna
ikilem içinde olmak
be in a quandary
ikilem yaşamak
seesaw
sosyal ikilem
(Pisikoloji, Ruhbilim) social dilemma
Turkish - Turkish
dilemma
çıkmazlık
ikilem
Dilemma
ikilem
İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu
ikilem
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassim, dilemma. İnsanı istenmeyen seçeneklerden birini, çoğunlukla iki seçenekten birini izlemeye zorlayan tartışma, sorun veya usa vurma durumu
ikilem
İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı olan tasım, kıyasımukassim, dilemma: Fatih'in, babası II. Murat'a yolladığı bir haber güzel bir ikilem örneğidir
ikilem
insanı istenmeyen seçeneklerden birini seçmeye zorlayan durum
i̇kilem
Favorites