Turkish - English
Definition of i̇htisas in Turkish English dictionary
- (Tıp) specialty, speciality
- ihtisas
- specialization
- ihtisas
- expert
- ihtisas
- speciality
- ihtisas
- expertise
- ihtisas
- specialty
- ihtisas mahkemesi
- Specialized court
- Silahlı Kuvvetler Kurmay Akademisi; Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri ihtisas k
- (Askeri) Armed Forces Staff College; United States Air Force specialty code
- ihtisas
- domain
- ihtisas kazanmak
- to earn a specialist's degree or licence
- ihtisas mahkemeleri
- (Hukuk) specialised courts
- ihtisas yapmak
- to study to be a qualified specialist
- ihtisas yapmak
- specialize
- ihtisas yapmak
- to specialize
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇htisas in Turkish Turkish dictionary
- ihtisas
- (Osmanlı Dönemi) belli bir sahada derinleşme, geniş bilgi sahibi olma; branşlaşma
- ihtisas
- Duygulanma
- ihtisas
- Uzmanlık, uzmanlaşma: "Doktor ihtisasını bitirecek, beni alacak diye bekler."- M. Ş. Esendal
- ihtisas
- Duygu
- ihtisas
- Uzmanlık, uzmanlaşma
- İHTİSAS
- (Osmanlı Dönemi) (Husus. dan) Kendine mahsus kılmak. Bir kimsenin dünyevi veya uhrevi, Kur'âni, İslâmi, imâni bir mesleğe, fen veya san'ata hasr-ı mesâi etmesi; yalnız onunla meşgul olması. (Bu metot insanı muvaffakiyete eriştiren en birinci ve en büyük bir âmildir. Bir kimse yaktığı bir meş'aleyi parlatabilmesi ve bâkileştirebilmesi için o meş'alenin, o nurun pervanesi olması gerekir.) Zübeyir Gündüzalp (R.Aleyh)* Gr: Mütekellim veya muhatab zamiri olan mübtedanın haberinin hükmünü bir isme âit (mahsus) kılma. Bu isim zam
- ihtisas yapmak
- Belli bir konuda özel eğitim görmek, uzmanlaşmak, ihtisaslaşmak