i̇hti̇yatî

listen to the pronunciation of i̇hti̇yatî
Turkish - English

Definition of i̇hti̇yatî in Turkish English dictionary

ihtiyati
precautionary

Precautionary measures were unnecessary. - İhtiyati önlemler gereksizdi.

I would have to take precautionary steps to keep him out. - Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım.

ihtiyati haciz
lien
ihtiyati haciz
(Hukuk) sequestration of assets, confiscation
ihtiyati haciz
arrestment
ihtiyati haciz
law provisional attachment
ihtiyati hüküm
(Politika, Siyaset) precautionary disposition
ihtiyati kurallar
(Hukuk) prudential rules
ihtiyati tedbir
interim injunction
ihtiyati tedbirler
precautionary measures
ihtiyati tutuklama
protective custody
ihtiyati önlem
(Politika, Siyaset) precautionary measure
ihtiyatî olarak
(Hukuk) as a precaution
i̇hti̇yatî
Favorites