i̇flâs etme

listen to the pronunciation of i̇flâs etme
Turkish - English

Definition of i̇flâs etme in Turkish English dictionary

iflas etmek
go bankrupt
iflas etme
burst up
iflas etmek
(Ticaret) bankrupt

Tom was forced into bankruptcy. - Tom iflas etmek zorunda kaldı.

iflas etmek
{f} bust
iflas etmek
belly up
iflas etmek
go under
iflas etmek
crash
iflas etmek
(Ticaret) become bankrupt
iflas etmek
fail
iflas etmek
(Ticaret) be bankrupt
iflas etmek
(Ticaret) be involved in a bankruptcy
iflas etmek
(Ticaret) break down
iflas etmek
ruin
iflas etmek
(Dilbilim) go broke
iflas etmek
(Ticaret) go to bust
iflas etmek
(deyim) go out of business
iflas etmek
go the wall
iflas et
{f} bankrupt

They neglected his advice, with the result the their company went bankrupt. - Onun tavsiyesini uygulamadılar, sonuçta şirketleri iflas etti.

High tax and poor sales bankrupted the company. - Yüksek vergi ve kötü satış şirketi iflas ettirdi.

iflas etmek
go bust
iflas etmek
smash
iflas etmek
fold
iflas etmek
file for bankruptcy

For all their efforts, company had to file for bankruptcy - Tüm çabalarına rağmen şirket iflas etti.

İflas etmek
go belly up
iflas etmek
go belly up
iflas etmek
go to the wall
iflas etmek
1. to go bankrupt. 2. (for a project or plan) to fail completely. 3. (for something) to become regarded as worthless
iflas etmek
be in Carey Street
iflas etmek
go to rack and ruin
iflas etmek
to go bankrupt, to crash, to go under, to go bust, to fail
iflas etmek
go smash
iflas etmek
burst up
iflas etmek
{f} break
iflâs etmek
sink the shop
iflâs etmek
founder
Turkish - Turkish
i̇flâs etme
Favorites