Turkish - Turkish
Definition of i̇cti̇had in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Anlayış
- (Osmanlı Dönemi) Kanaat
- (Osmanlı Dönemi) Kudret ve kuvvetini tam kullanarak çalışmak. Gayret etmek. Çalışmak
- (Osmanlı Dönemi) Fık: Şeriatın fer'î mes'elelerine âit hükümleri, İslâm müçtehidlerinin, usulüne uygun olarak, Kur'an ve Hadis-i Şeriflerden çıkarmaları ve bunun için tam gayret etmiş olmaları. Böyle içtihad eden zâtlara Müçtehid denir.Mesail-i diniyeden olan içtihad kapısı, açıktır. Fakat, şu zamanda oraya girmeğe altı mâni vardır: Birincisi : Nasılki, kışta fırtınaların şiddetli olduğu bir vakitte, dar delikler dahi seddedilir; ye
- ictihad
- (Din) içtihad, İslam hukuku terimi. Arapça kökenli sözcük bir İslam hukukçusunun fıkıh usûlü prensiplerini kullanarak hükme varmak için çaba harcamasına ve sonunda vardığı hükme verilen isimdir
- ictihad
- Bir İslam hukukçusunun fıkıh usûlü prensiplerini kullanarak hükme varmak için çaba harcamasına ve sonunda vardığı hükme verilen isimdir. Kelime anlamı “çaba göstermek”
- ictihad
- islâm Hukukunda, hakkında açık hüküm bulunmayan konularda, temel kaynaklara dayalı araştırma yaparak görüş bildirmek