Turkish - English
Definition of i̇bre in Turkish English dictionary
- ibre
- painter
- ibre
- pine needle
- ibre
- dial indicator
- ibre
- style
- ibre
- pointer
- ibre
- (Botanik) needle
- ibre
- needle, pointer (in a gauge or compass)
- ibre
- hand
- ibre
- needle
The needle is pointing toward the north.
-İbre kuzeye doğru işaret ediyor.
Compass needles point to the north.
-Pusula ibreleri kuzeyi gösterir.
- ibre
- cursor
- ibre
- pointer, indicator;" "style; pine needle
- ibre
- indicator
- ibre
- index
- ibre
- finger
- ibre
- (Tekstil) arrow
- manyetik ibre
- magnetic needle
- mıknatıslı iğne/ibre
- magnetic needle
- ışıklı ibre
- luminous pointer
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇bre in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) İnce iğne gibi âlet
- (Osmanlı Dönemi) Çam gibi ağaçların yaprağı
- (Osmanlı Dönemi) Saatlerde veya pusuladaki rakamlara işâret eden ince âlet
- ibre
- Ölçü aletlerinde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne
- ibre
- çam, ardıç, ladin ağaçlarının iğne gibi ince yaprakları
- ibre
- Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı
- ibre
- Ölçü aletlerinde sayı veya işaret göstermeye yarayan hareketli iğne: "Birtakım ışıklar yanıp sönüyor, kadranların ibreleri titreyerek yükselip alçalıyor."- Ç. Altan. Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı
Related Terms
i̇bre
Hyphenation
i̇b·reResimler
Favorites