Turkish - English
Definition of i̇braz in Turkish English dictionary
- ibraz etmek
- submit
- ibraz
- submission
- ibraz
- presentation
- ibraz
- sight
- ibraz
- representation
- ibraz
- presentation, display
- ibraz edilen belge
- exhibit
- ibraz etme
- exhibition
- ibraz
- exhibition
- ibraz
- display
- ibraz olunmuş, sunulmuş
- is dedicated to presenting, presented
- dekont ibraz etmek
- (Ticaret) present the original receipt
- ibraz emri
- (Hukuk) production order
- ibraz etmek
- to show, present (a document)
- ibraz etmek
- to present, to show
- ibraz etmek
- present
- ibraz etmek
- (çek vb.) sight
- ibraz etmek
- show
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇braz in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) I FAZL U HÜNER Hüner ve fazilet gösterme
- (Hukuk) Gösterme, sunma
- ibraz
- (Osmanlı Dönemi) belirtme, ortaya koyma, meydana çıkarma, gösterme
- ibraz
- Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma
- ibraz etmek
- Ortaya koymak, göstermek, meydana çıkarmak
Related Terms
i̇braz
Hyphenation
i̇b·razResimler
History
Favorites