Turkish - English
Definition of i̇şti̇kak in Turkish English dictionary
- iştikak
- etymology
- iştikak
- derivation
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇şti̇kak in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Türemek. Bir kökten ayrılan kelimelerin asılları ve birbirleri ile olan münâsebetleri, meydana gelişleri
- (Hukuk) Türeme, aynı kökten gelme
- (Osmanlı Dönemi) Çatallaşmak. Yarılmış bir şeyin bir şıkkını almak
- (Osmanlı Dönemi) Edb: Aynı kökten türemiş olan birkaç kelimeyi bir araya getirme sanatı. Misaller: (Edipler edepli olmalı, hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddib olmalı. İk.M.)(Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem. Mehmed Akif)
- iştikak
- Aynı kökten türemiş kelimeleri bir arada kullanma
- iştikak
- Yarılmış bir şeyin bir bölümünü alma
- iştikak
- Aynı kökten çıkma, türeme
- iştikak
- Aynı kökten gelen kelimeleri bir arada kullanma sanatı