Tom reacted instinctively.
- Tom içgüdüsel olarak tepki gösterdi.
I'm instinctively bad with children and infants.
- Çocuklara ve bebeklere içgüdüsel olarak kötü davranıyorum.
I trust your ability to know what to do instinctively.
- İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum.
Tom instinctively backed away.
- Tom içgüdüsel olarak geri çekildi.