işletilemeyen

listen to the pronunciation of işletilemeyen
Turkish - English
inoperable
incapable of correct operation or function; inoperative
incapable of being successfully surgically operated on
{s} cannot be cured by surgical means, cannot be treated by surgery (Medical); inoperative, not operating, not functioning properly; not able to be used
not suitable for surgery; "metastasis has rendered the tumor inoperable"
An inoperable medical condition is one that cannot be cured by a surgical operation. He was diagnosed with inoperable lung cancer
not able to perform its normal function
işle
function as

Some English adverbs function as adjectives. - Bazı İngilizce zarflar sıfat olarak işlevini yerine getirir.

işle
{f} manipulated

Sami manipulated Layla to do his dirty work. - Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.

işle
manipulate

Sami manipulated Layla to do his dirty work. - Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.

işle
{f} process

This computer has a Pentium processor. - Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.

I will buy you a new word processor. - Ben sana yeni bir kelime işlemci satın alacağım.

işle
{f} cultivated

They cultivated the land. - Onlar toprağı işlediler.

işle
cultivate

They say Zen cultivates our mind. - Zen'in aklımızı işlediğini söylüyorlar.

They cultivated the land. - Onlar toprağı işlediler.

işle
{f} processing

Two more food processing plants closed down this month. - Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.

The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding. - Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.

işle
till
işle
brocade
işle
engraving
işle
{f} handle

Gunpowder needs to be handled very carefully. - Barut çok dikkatli şekilde işlenmeli.

Tom can't handle this job on his own. - Tom tek başına bu işle başa çıkamaz.

işle
engrave
işletilemeyen
Favorites