We had to sell the building because for years we operated it in the red.
- Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
Do you have a license to operate a boat?
- Bir tekne işletmek için ehliyetin var mı?
Mary can operate a crane.
- Mary bir vinç işletebilir.
My friend is designing a user interface for the new operating system.
- Arkadaşım yeni işletim sistemi için bir kullanıcı arayüzü tasarlıyor.
Linux is a free operating system; you should try it.
- Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.
Some English adverbs function as adjectives.
- Bazı İngilizce zarflar sıfat olarak işlevini yerine getirir.
Sami manipulated Layla to do his dirty work.
- Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.
Sami manipulated Layla to do his dirty work.
- Sami, Leyla'yı kirli işlerini yapması için yönlendirdi.
This computer has a Pentium processor.
- Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
I will buy you a new word processor.
- Ben sana yeni bir kelime işlemci satın alacağım.
They cultivated the land.
- Onlar toprağı işlediler.
They say Zen cultivates our mind.
- Zen'in aklımızı işlediğini söylüyorlar.
They cultivated the land.
- Onlar toprağı işlediler.
The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding.
- Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
Gunpowder needs to be handled very carefully.
- Barut çok dikkatli şekilde işlenmeli.
We can handle things.
- İşleri idare edebiliriz.