işittirmek

listen to the pronunciation of işittirmek
Turkish - English
to cause (someone) to hear (something)
işit
hear

I paid twenty thousand yen for this hearing aid. - Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim.

He sat in the front so as to be able to hear. - İşitebilmek için önde oturdu.

işit
{f} hearing

I paid twenty thousand yen for this hearing aid. - Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim.

Leave your message after hearing the beep. - Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

Turkish - Turkish
İşitmesini sağlamak, duyurmak
işittirme
İşittirmek işi
işittirmek
Favorites