işbirliği yapan

listen to the pronunciation of işbirliği yapan
Turkish - English
coefficient
{s} cooperative
synergetic
işbirliği yap
cooperate

Parents need to cooperate with each other. - Ebeveynlerin birbirleriyle işbirliği yapması gerekir.

We had to cooperate with each other. - Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.

işbirliği yap
associate with

You shouldn't associate with men like that. - Öyle adamlarla işbirliği yapmamalısın.

I can't believe you associate with criminals like them. - Onlar gibi suçlularla işbirliği yapmana inanamıyorum.

işbirliği yap
{f} gang
işbirliği yap
collaborate

Maybe we could collaborate. - Belki işbirliği yapabiliriz.

We should collaborate on the project. - Proje üzerinde işbirliği yapmalıyız.

düşmanla işbirliği yapan kimse
quisling
yakın işbirliği yapan kimseler
(Hukuk) close collaborator