işbirliği yapan

listen to the pronunciation of işbirliği yapan
Turkish - English
coefficient
{s} cooperative
synergetic
işbirliği yap
cooperate

People achieve more when they cooperate. - İnsanlar işbirliği yaptığında daha fazlasını elde ederler.

Parents need to cooperate with each other. - Ebeveynlerin birbirleriyle işbirliği yapması gerekir.

işbirliği yap
associate with

I can't believe you associate with criminals like them. - Onlar gibi suçlularla işbirliği yapmana inanamıyorum.

You shouldn't associate with men like that. - Öyle adamlarla işbirliği yapmamalısın.

işbirliği yap
{f} gang
işbirliği yap
collaborate

Tom collaborated with Mary on that. - Tom bu konuda Mary ile işbirliği yaptı.

If you want people to collaborate with you, you have to be friendlier. - İnsanların seninle işbirliği yapmasını istiyorsan daha samimi olmak zorundasın.

düşmanla işbirliği yapan kimse
quisling
yakın işbirliği yapan kimseler
(Hukuk) close collaborator