I need three markers.
- Üç tane işaretleyiciye ihtiyacım var.
You should never aim a laser pointer at an airplane or helicopter.
- Bir uçağa ya da helikoptere asla bir lazer işaretleyici doğrultmamalısın.
The answer was marked wrong.
- Cevap yanlış işaretlendi.
Mark the right answer.
- Doğru cevabı işaretleyin.
The teacher is busy marking papers.
- Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
What do these markings mean?
- Bu işaretlemeler ne anlama geliyor?
I marked your birthday on my calendar.
- Takvimimde doğum gününü işaretledim.
Tom marked a sentence with a yellow highlighter.
- Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.