He pointed to the tower over there.
- O, oradaki kuleyi işaret etti.
The teacher pointed to the blackboard.
- Öğretmen tahtaya işaret etti.
He pointed to the tower over there.
- O, oradaki kuleyi işaret etti.
Tom pointed towards the mountain.
- Tom dağlara doğru işaret etti.
It is rude to point at others.
- Başkalarını işaret etmek kabalıktır.
It is rude to point at people.
- İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
Tom gestured for Mary to sit down.
- Tom Mary'nin oturması için işaret etti.
Tom gestured Mary to go ahead.
- Tom Mary'nin önde gitmesi için işaret etti.
The policeman beckoned to me with his forefinger.
- Polis onun işaret parmağı ile bana işaret etti.
She beckoned me to come in.
- O bana içeri girmem için işaret etti.