Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

iş yapma

listen to the pronunciation of iş yapma
Turkish - English

Definition of iş yapma in Turkish English dictionary

iş yapmak
{f} work

If you want to do good work, you should use the proper tools. - İyi bir iş yapmak istiyorsanız, uygun araçları kullanmalısınız.

You must consider what kind of work you want to do. - Ne tür bir iş yapmak istediğinizi düşünmelisiniz.

iş yapmak
{f} deal

Whose turn is it to deal? - İş yapmak için kimin sırası?

The soul of commerce is upright dealing. - Ticaretin ruhu dürüst iş yapmaktır.

iş yapmak
{f} trade
iş yapmak
{f} traffic
iş yapmak
turn over
iş yap
perform an action
iş yapmak
deal with
iş yapmak
ply
iş yapmak
carry on business
iş yapmak
doing business

Doing business is really difficult. - İş yapmak gerçekten zor.

It's been a pleasure doing business with you. - Sizinle iş yapmak bir zevkti.

iş yapmak
job

Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area. - Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur.

If you want to do a good job, don't rush through it. - İyi bir iş yapmak istiyorsanız acele etmeyin.

iş yapmak
to have dealings (with sb), to trade
iş yapmak
do business

My friend wants to do business with South American firms. - Arkadaşım Güney Amerikan şirketleriyle iş yapmak istiyor.

Do you want to do business or not? - İş yapmak istiyor musun ya da istemiyor musun?

iş yapmak
transact business
Turkish - Turkish
edi
iş yapma
Favorites