The suitcase contained nothing but dirty clothes.
- Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
The dictionary contains about half a million words.
- Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
Investing in stocks involves risk.
- Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
I'm sure there's an option that doesn't involve a bribe.
- Rüşvet içermeyen bir seçenek olduğuna eminim.
This amount includes tax.
- Bu tutar vergi içermektedir.
Tom's duties include raking the leaves.
- Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
The uncut version of the DVD only included one extra scene.
- DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu.
The list included Tom.
- Liste Tom'u içeriyordu.
The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523.
- İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.