Conversion was peaceful and gradual.
- Dönüşüm huzurlu, yavaş yavaş oldu.
Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
- Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
- Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
The forest was very tranquil.
- Orman çok huzurluydu.
Ah! How serene is this temple!
- Oh! Bu tapınak ne kadar huzurlu!
Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
- Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
We're quieter than Tom.
- Tom'dan daha huzurluyuz
The strike had not been peaceful, however, and Rev. Martin Luther King, Jr. begged both sides to be patient and calm.
- Ancak, grev huzurlu olmamıştı ve Aziz Martin Luther King, Jr her iki taraftan sabırlı ve sakin olmasını rica etti.
Air travel is fast; sea travel is, however, restful.
- Hava seyahati hızlı ancak deniz seyahati huzurlu.
Nature photos of animals taken in complete tranquility and serenity, are truly masterpieces.
- Hayvanların huzur ve sükunet içinde çekilen doğa resimleri gerçekten şaheserdir.
They made a fool of him in the presence of ladies.
- Bayanların huzurunda onu aptal yerine koydular.
She felt shy in his presence.
- Onun huzurunda utangaç hissettim.
Nature photos of animals taken in complete tranquility and serenity, are truly masterpieces.
- Hayvanların huzur ve sükunet içinde çekilen doğa resimleri gerçekten şaheserdir.
She passed away peacefully in her sleep.
- O, uykusunda huzur içinde vefat etti.
Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
- Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
I never feel comfortable in his presence.
- Onun huzurunda asla rahat hissetmem.
How restful it is to sleep under the shadow of a willow in an Anatolian village in summertime.
- Bir Anadolu köyünde yazın söğüt gölgesinin altında uyumak ne kadar huzur vericidir.
She felt restless all day long.
- O gün boyu huzursuz hissetti.
The strike had not been peaceful, however, and Rev. Martin Luther King, Jr. begged both sides to be patient and calm.
- Ancak, grev huzurlu olmamıştı ve Aziz Martin Luther King, Jr her iki taraftan sabırlı ve sakin olmasını rica etti.
Tom felt ill at ease.
- Tom huzursuz hissetti.
I saw at once that he was ill at ease.
- Onun huzursuz olduğunu hemen anladım.
I would like some peace and quiet.
- Biraz huzur ve sessizlik isterim.
Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
- Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.