Definition of huysuzlaşma in Turkish English dictionary
- huysuz
- grumpy
Tom is always grumpy in the morning.
-Tom sabahleyin her zaman huysuzdur.
Tom is very grumpy tonight, isn't he?
-Tom bu gece çok huysuz, değil mi?
- huysuz
- crusty
- huysuz
- cranky
He was so cranky last night.
-O, dün gece çok huysuzdu.
I hope Tom doesn't get cranky.
-Umarım Tom huysuz olmaz.
- huysuz
- bad-tempered
- huysuz
- {s} mean
Tom is the meanest kid in school.
-Tom okulda en huysuz çocuktur.
- huysuz
- moody
She can be moody at times.
-O bazen huysuz olabilir.
Tom is stubborn and moody.
-Tom inatçı ve huysuzdur.
- huysuz
- grouchy
Monday mornings make me really grouchy.
-Pazartesi sabahları beni gerçekten huysuz yapar.
Tom is a grouchy old man.
-Tom huysuz yaşlı bir ihtiyar.
- huysuz
- {s} acrimonious
- huysuz
- crabby
- huysuz
- {s} fretful
- huysuz
- {s} gruff
- huysuz
- {s} difficult
He obeys in school, but at home he is difficult.
-O, okulda itaat eder, ama evde huysuzdur.
- huysuzlaşmak
- {f} sour
- huysuz
- bellicose
- huysuz
- gnarled
- huysuz
- (Argo) mardy
- huysuz
- liverish
- huysuz
- pettish
- huysuz
- out of humour
- huysuz
- badtempered
- huysuz
- cross-grained
- huysuz
- doggish
- huysuz
- sour
- huysuz
- ill-humored
- huysuz
- temperamental
- huysuz
- finicky
- huysuz
- as cross as two sticks
- huysuz
- ornery
- huysuz
- peeved
- huysuz
- naysayer
- huysuz
- perverse
- huysuz
- spleen
- huysuz
- morose
- huysuz
- patchy
- huysuz
- grumbling
- huysuz
- ill temper
- huysuz
- fretfully
- huysuz
- ill natured
- huysuz
- testy
- huysuz
- (Konuşma Dili) like a bear with a sore head
- huysuz
- fussiness
- huysuz
- (Latin) amara
- huysuz
- peppery
- huysuz
- spleenish
- huysuz
- quarrelsome
- huysuz
- spleenful
- huysuz
- ill humored
- huysuz
- contrary
- huysuz
- out-of-sorts
- huysuz
- querulous
- huysuz
- shrewish
- huysuz
- ill-humoured
- huysuz
- touchy
- huysuz
- snuffy
- huysuz
- grum
Why does Tom look so grumpy today?
-Tom bugün niçin öyle huysuz görünüyor?
Tom is grumpy, isn't he?
-Tom huysuz, değil mi?
- huysuz
- peevish
- huysuz
- tetchy
- huysuz
- out of sorts
- huysuz
- ratty
- huysuz
- sulky
- huysuz
- snarl
- huysuz
- ill humoured
- huysuz
- prickly
- huysuz
- sullen
- huysuz
- jadish
- huysuz
- ill tempered
- huysuz
- shirty
- huysuz
- snappish
- huysuz
- surly
- huysuz
- stroppy
- huysuz
- cross
- huysuz
- irascible
- huysuz
- fractious
- huysuz
- vicious
- huysuz
- fussy
- huysuz
- splenetic
- huysuz
- crabbed
- huysuz
- bad tempered
- huysuz
- out of temper
- huysuz
- currish
- huysuz
- ill-natured
- huysuz
- cantankerous
- huysuz
- crotchety
- huysuz
- thrawn
- huysuz
- cursed
- huysuz
- ill-tempered
- huysuz
- crosspatch
- huysuz
- bad-tempered, moody, disagreeable, difficult, fretful, ill-tempered, ill-natured, ill-humoured, cantankerous, bilious, sour, surly, contrary, perverse, peevish, petulant, fractious, grumpy, crabby, crotchety, cranky
- huysuz
- wildcat
- huysuz
- (at) rusty
- huysuz
- churlish
- huysuz
- crank
I hope Tom doesn't get cranky.
-Umarım Tom huysuz olmaz.
Tom was cranky last night.
-Tom dün gece huysuzdu.
- huysuz
- farouche
- huysuz
- disgruntled
- huysuz
- bilious
- huysuz
- cross grained
- huysuz
- disagreeable
He's a very disagreeable man.
-O çok huysuz bir adam.
Tom is a disagreeable old man.
-Tom huysuz yaşlı bir adam.
- huysuz
- bad-tempered; irritable, fractious, irascible, testy, perverse, cranky
- huysuz
- {s} petulant
- huysuz
- contradictious
- huysuz
- crossgrained
- huysuz
- {s} untoward
- huysuz
- {s} ugly
- huysuz
- {s} waspish
- huysuz
- snnppy
- huysuz
- {s} wrongheaded
- huysuz
- {s} vixenish
- huysuzlaşmak
- to get to be irritable, become cranky; (for a child) to become fractious
- huysuzlaşmak
- peeve
Related Terms
Definition of huysuzlaşma in Turkish Turkish dictionary
- Huysuzlaşmak işi
- HUYSUZ
- Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret: "Yeni edindiği bu huysuz ve kavgacı tabiatı, küçükken masum hâllerinin ona sağlamış olduğu hoşgörüyü çabucak yok etti."- Y. N. Nayır
- Huysuz
- acuza
- huysuz
- Huyu iyi olmayan, geçimsiz, şirret
- huysuz
- Geçimsiz
- huysuzlaşmak
- Huysuz bir duruma gelmek