hurt; wounded; insulted, offended; damaged

listen to the pronunciation of hurt; wounded; insulted, offended; damaged
English - Turkish

Definition of hurt; wounded; insulted, offended; damaged in English Turkish dictionary

injured
yaralı

Tom ve Mary yaralı adamı yol kenarına taşıdılar. - Tom and Mary carried the injured man to the side of the road.

Yaralı adam yardım için bağırdı. - The injured man cried for help.

injured
halel gelmek
injured
yaralanmış

Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı. - The doctor saved the four people injured in the accident.

Trende, kazada yaralanmış olan birkaç yolcu vardı. - There were a few passengers in the train who were injured in the accident.

injured
{f} yarala

Başka hiç kimse yaralanmadı. - No one else was injured.

Máire bir kazada yaralandı. - Máire was injured in an accident.

injured
{f} incit

Sağ bacağımı incittim. - I got my right leg injured.

Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti. - My grandma injured her leg in a fall.

injured
{s} zarar görmüş
injured
yarali
injured
{f} incit: adj.yaralı
injured
{s} dargın
injured
yaralılar

Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı. - The rescue team rescued the injured.

Kazadan sonra yaralılar hastaneye götürüldü. - After the accident, the injured were taken to hospital.

injured
{f} yarala: adj.yaralı
injured
{s} kırgın
injured
{s} inciniş
English - English
{s} injured
hurt; wounded; insulted, offended; damaged
Favorites