hurl; propel, launch; sling; be catapulted

listen to the pronunciation of hurl; propel, launch; sling; be catapulted
English - Turkish

Definition of hurl; propel, launch; sling; be catapulted in English Turkish dictionary

catapult
mancınık
catapult
katapult
catapult
(sapanla) fırlatmak
catapult
sapan
catapult
mancınık ile atmak
catapult
sapanla vurmak
catapult
{i} katapült (uçak)
catapult
(Askeri) FIRLATMA RAMPASI: Bir füze veya hava aracına yardımcı bir itme kaynağı temin eden yapı. Üzerinde seyri esnasında yapının füzeye hem yön hem hız vermesi gerekir; füzeye bir top namlusunun mermiye yaptığı aynı hizmeti görür
catapult
mancınıkla vur
catapult
{f} atmak
catapult
{i} uçak gövdesindeki fırlatma düzeneği
catapult
{f} fırlatmak
catapult
katapult,v.mancınık ile at: n.mancınık
catapult
{i} İng. sapan
catapult
(fiil) fırlatmak, atmak, vurmak
catapult
{i} fırlatma düzeneği ile ilgili
English - English
{f} catapult
hurl; propel, launch; sling; be catapulted
Favorites