Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
- Hunting is prohibited in this area.
Burası avlanmak için güzel bir yer.
- This is a good place for hunting.
Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
- The mother cat went out hunting birds.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.
- The men had little to do except hunt for food.
O, polis tarafından avlandı.
- He is hunted by the police.
Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.
- This park used to be a hunting ground for a noble family.
O, polis tarafından avlandı.
- He is hunted by the police.
O, ormanda avlanmaya gitti.
- He went hunting in the woods.
Geçen yıl bir önceki işini kaybettiğinden beri, Tom bir iş aramaktadır.
- Tom has been hunting for a job since he lost his previous job last year.
Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum.
- I really hate job hunting.
He looked up with a hunted expression.
Did you hunt that pony last week?.
Her uncle is out deer hunting, now that it is open season.
The little girl was hunting for shells on the beach.
... "we go off and hunted zebras." ...