Ben sadece onu küçük düşürmek istiyorum.
- I just want to humiliate her.
Ben onları küçük düşürmek istemiyorum.
- I don't want to humiliate them.
Tom'u aşağılamak istemeyiz.
- We don't want to humiliate Tom.
Tom'u aşağılamak istemedik.
- We didn't want to humiliate Tom.
Mary Tom'u herkesin önünde küçük düşürdü.
- Mary humiliated Tom in front of everyone.
Hayatımda hiç böyle küçük düşürülmedim.
- I was never so humiliated in my life.
Bunun ne kadar küçük düşürücü olduğunu hayal bile edemezsin.
- You can't imagine how humiliating this is.
Savaş İngiltere için küçük düşürücü bir yenilgi ile sona erdi.
- The war ended with a humiliating defeat for Britain.
O tür aşağılamaya nasıl katlanıyorsun?
- How do you put up with that kind of humiliation?
Aşağılamak, yüceltmenin başlangıcıdır.
- Humiliation is the beginning of sanctification.
O aşağılayıcı olurdu.
- That would be humiliating.
Bu gerçekten aşağılayıcı.
- This is really humiliating.
Böyle bir küçük düşürmeye nasıl katlanabilirsin?
- How can you bear such a humiliation?
... they're doing something awesome and intense. But then, you humiliate them and you embarrass ...