Turkish - Turkish
Definition of hulûl in Turkish Turkish dictionary
- felsefe - Tanrı ruhunun herhangi bir bedene girdiğine inanmak
- fizik - Geçişme, ozmos
- Girme, sinme
- Gelme, gelip çatma
- Geçişme, ozmos
- Tanrı ruhunun herhangi bir bedene girdiğine inanmak
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Fiz: Mesamatı olan bir perde ile ayrılan iki akıcı cisimde mevcut bazı maddelerin birinden diğerine geçmesi hâdisesi ki, barsaklarda olan imtisas bu tarzdadır
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Bir menzile inmek
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Vuku' bulmak. Zuhur etmek
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Kim: Bazı akıcı cisimlerin vücud mesâmâtından kolaylıkla geçebilmesi ve bu esâsa dayanan kimya tahlil usulü
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Gelip çatmak
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Halletmek
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Birinin veya birkaç kimsenin sevgi veya itimadını kazanmak, içlerine onlardan görünüp girmek
- HULUL
- (Osmanlı Dönemi) Girme. Dâhil olma. İçine gizlice giriş
- hulul
- Tasavvufta, Allah'ın maddasel ve bedensel kuluyla birleşerek tekleşmesi
- hulul
- Gelip çatma, girme
- Hulul
- (Osmanlı Dönemi) ZUHUR