huge, tremendous

listen to the pronunciation of huge, tremendous
English - Turkish

Definition of huge, tremendous in English Turkish dictionary

gigantic
{s} devasa

Ağ devasa dinamik bir ağ. - The Web is a gigantic, dynamic document.

Onun devasa bir iştahı vardır. - She has a gigantic appetite.

gigantic
{s} kocaman

O, kocaman bir eve sahip. - She owns a gigantic house.

gigantic
{s} dev gibi

Onun dev gibi yapısı tarafından cüceleştim. - I was dwarfed by his gigantic frame.

Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi. - A gigantic bird came flying toward him.

gigantic
(Tıp) Deve benzer, dev gibi
gigantic
cüsseli
gigantic
cesim
gigantic
ızbandut gibi
gigantic
çam yarması gibi
English - English
{s} gigantic
huge, tremendous
Favorites