Tom usually sits at the kitchen table and eats cereal while reading the morning paper.
- Tom genellikle mutfak masasında oturur ve sabah gazetesini okurken hububat yer.
Rye, wheat, and barley are cereals.
- Çavdar, buğday ve arpa, hububattırlar.
Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
- E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
She prefers whole-grain cereals.
- O tam tahıllı hububatı tercih eder.