Turkish - English
Definition of huş'a in Turkish English dictionary
- huş
- birch
The birch leaves have already turned yellow.
-Huş ağacı yaprakları zaten sarardı.
There was a birch tree in our garden, but it died.
-Bahçemizde bir huş ağacı vardı ama öldü.
- huş ağacı
- birch
The birch has white bark.
-Huş ağacının beyaz bir kabuğu var.
There was a birch tree in our garden, but it died.
-Bahçemizde bir huş ağacı vardı ama öldü.
- huş ağacı çiçeği
- catkin
- huş ağacından sopa
- birch
- huş ağacından yapılmış
- birchen
- huş tavuğu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: bağırtlakgiller, ormantavuğugiller) Caucasian grouse
- kara huş
- black birch
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of huş'a in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Alçak küçük tepe
- HUŞ
- (Osmanlı Dönemi) Vahşi hayvanlar
- huş
- Bir çam ağacı türü
- huş
- Beyaz kabuğu ve beyaz kerestesi marangozlukta kullanılan bir ağaç
- huş
- Gürgengillerden, kerestelik bir ağaç cinsi
- huş
- Kuzey yarıkürede yetişen,beyaz kabuklu bir ağaç
- huş
- Gürgengillerden, kerestelik bir ağaç cinsi (Betula)
- huş
- Kerestelik bir ağaç cinsi