how unfortunate that is!

listen to the pronunciation of how unfortunate that is!
English - Turkish

Definition of how unfortunate that is! in English Turkish dictionary

beautiful
{s} güzel

Ne güzel bir gökkuşağı! - What a beautiful rainbow!

O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır. - She is very beautiful, and what is more, very wise.

beautiful
{s} nefis
beautiful
zarif

Buz pateni zarif ve güzel olabilir. - Ice skating can be graceful and beautiful.

O güzel ve ayrıca çok zarif. - She is beautiful, and what is more, very graceful.

beautiful
gökçe
beautiful
{s} hoş

O en güzel çiçekten hoşlanır. - He likes the most beautiful flower.

Tom sadece güzel kızlardan hoşlanıyor. - Tom likes only beautiful girls.

beautiful
beautifully güzel bir şekilde
beautiful
ahım şahım
beautiful
keleş
beautiful
gül gibi
beautiful
{s} (çok) güzel
beautiful
akça pakça
beautiful
{s} biçimli
beautiful
harika

Piknik için harika bir gün, değil mi? - Isn't it a beautiful day for a picnic?

Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek. - This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.

beautiful
çok iyi
beautiful
{s} tatlı

Leyla şimdiye kadar tanıdığım en tatlı ve en güzel kızdı. - Layla was the sweetest and most beautiful girl I have ever met.

O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı. - She wasn't beautiful, but she had big, kind brown eyes and a sweet smile.

beautiful
ahu gibi
English - English
beautiful

Beautiful! I dropped the soup on the floor!.

how unfortunate that is!
Favorites