Herkesin kendi düşüncesini söyleme hakkı vardır. Bununla birlikte, bazen o fikrin ne olduğunu kimseye söylememek daha iyidir.
- Everybody has a right to his own opinion. However, sometimes it's better not to tell anybody what that opinion is.
Bununla birlikte, 5,000,000 Yen'lik fiyatın çok yüksek olduğuna karar verdik.
- We concluded, however that the price of 5,000,000 yen was too high.
Yine de, fikrine katılamıyorum.
- I can't, however, agree with your opinion.
Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez.
- All dogs are animals. However, that doesn't mean that all animals are dogs.
Ancak, onun kız arkadaşı bencil ve neredeyse Brian hakkında hiç endişelenmez.
- However, his girlfriend is selfish and hardly worries about Brian.
Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.
- However, Lucy is about to leave her home.
Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
- However that may be, I am wrong.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Her halükârda istisnalar vardır.
- There are exceptions, however.
Orada olacağım. Ama geç kalabilirim.
- I'll be there. However, I might be late.
Tom ve Mary başlangıçta birbirlerini sevmediler ama sonunda iyi arkadaş oldular.
- Tom and Mary didn't like each other at first. However, they eventually became good friends.
Konser kısaydı. Hâlbuki, çok iyiydi.
- The concert was short. However, it was very good.
Tom Mary'ye bir hoşça kal öpücüğü vermek istedi ama Mary geri çekildi.
- Tom wanted to give Mary a goodbye kiss. However, she backed away.
Tom Mary'den hoşlanmıyor. Ama onun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı özellikle onun umurunda değil.
- Tom doesn't like Mary. However, she doesn't particularly care whether he likes her or not.
Güzel. Gel gör ki, geç kalıyorum ve kısa tutman gerek.
- Fine. However, I'm running late and you need to keep it brief.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız.
- However we go, we must get there by seven.
Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
- However that may be, I am wrong.
Ne kadar çok çalışırsan çalış, onu yapamayacaksın.
- However hard you may try, you will not be able to do it.
Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
- However hard you may study, you can't master English in a year or so.
However clear you think you've been, many questions will remain.
However did you do that?.
Do it however you want.
... It's really slick. It's thinner and lighter than you'd ever imagine. ...
... I don't imagine that anyone will ever ...