English - Turkish
Definition of hot and humid, stifling; extremely hot; sensuous in English Turkish dictionary
- sultry
- şehvet uyandıran
- sultry
- boğucu (hava)
- sultry
- şehvet dolu
- sultry
- cinsel yönden çekici
- sultry
- sıcak
O gece hava çok sıcak ve nemliydi.
-It was very sultry that night.
- sultry
- (hava) boğucu
- sultry
- (sıfat) cinsel istek uyandıran, sıcak ve nemli, boğucu, ateşli, hararetli, tutkulu, ihtiraslı
- sultry
- durgun
- sultry
- {s} ihtiraslı
- sultry
- ateşli/bunaltıcı
- sultry
- {s} tutkulu
- sultry
- {s} ateşli
- sultry
- {s} şehvet uyandıran; şehvetli; şehvet dolu
- sultry
- rutubetli
- sultry
- {s} hararetli
- sultry
- sultriness sıcak ve rutubetli oluş
- sultry
- {s} sıcak ve nemli (hava)
- sultry
- {s} sıcak ve nemli
O gece hava çok sıcak ve nemliydi.
-It was very sultry that night.
- sultry
- ihtiras
Related Terms
English - English
Definition of hot and humid, stifling; extremely hot; sensuous in English English dictionary
- {s} sultry
hot and humid, stifling; extremely hot; sensuous
Hyphenation
hot and humid, stifling; ex·treme·ly hot; sen·su·ousPronunciation
Resimler
History
Favorites