Fadıl aceleyle evlendi.
- Fadil hastily married.
Tom aceleyle valizini hazırladı.
- Tom hastily packed his suitcase.
Meseleyi daha tam anlamadan, alelacele fikrini söyledi.
- Before understanding the situation clearly, he hastily gave his opinion.
O acilen isimlerimizi not etti.
- He hastily wrote down our names.
Tom aceleyle valizini hazırladı.
- Tom hastily packed his suitcase.
Tom aceleyle bavulunu topladı.
- Tom hastily packed his bags.