English - Turkish
Definition of hor in English Turkish dictionary
- snub küçümsemek, hiçe saymak, asagilamak, hor davranmak, terslemek
- hiçe sayma, aşağılama, küçümseme, tersleme, hor görme
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of hor in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Güneş, ışık, aydınlık
- (Osmanlı Dönemi) Yiyen, yiyici anlamında olup, birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Miras-hor $ : Miras yiyen
- (Osmanlı Dönemi) f. Kıymetsiz, ehemmiyetsiz. Adi
- Değersiz, önemsiz
- Değersiz, önemi olmayan, aşağı
- Hor görmek
- (Osmanlı Dönemi) HAKR
- Hor görmek
- karamak
Related Terms
English - English
Definition of hor in English English dictionary
- her
- horizontal
- {s} parallel to the horizon, flat, level
- {i} line where the sky appears to meet the Earth
- {i} science of measuring time; art of creating timepieces
Turkish - English
Definition of hor in Turkish English dictionary
- contemptible, despicable
- contemptible
- low
- hor görmek
- scorn
- hor görmek
- {f} despise
- hor görme
- insult
- hor kullanan
- abusive
- hor gören
- condescending
- hor görmek
- misprize
- hor görmek
- (deyim) snap one's fingers at
- hor görmek
- disparage
- hor görmek
- look down on
- hor görmek
- reprobate
- hor görmek
- hold in contempt
- hor görmek
- flout
- hor görmek
- (deyim) fuck around
- hor görmek
- (deyim) fuck about
- hor görmek
- disdain
- hor görmek
- look down
- hor görmek
- turn up one's nose at
- hor görmek
- contemn
- hor görmek
- sneeze at
- hor görmek
- hurt feelings
- hor görmek
- vilipend
- hor görmek
- depreciate
- hor görmek
- hurt somebody's feelings
- hor görmek
- disesteem
- hor görmek
- (Konuşma Dili) cast aspersions on
- hor görmek
- contempt
- hor görmek
- belittlement
- hor görmek
- underestimate
- hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan
- common contempt, held down, down the
- hor görülmek
- be held in contempt
- hor ve zayıf olmak
- to be despised and weak
- hor davranmak
- to snub
- hor gören
- disparaging
- hor gören
- underrating
- hor gören
- underestimating
- hor görme
- belittling, disdain
- hor görme
- underrating
- hor görme
- contempt
- hor görme
- underestimating
- hor görme
- despising
- hor görme
- scorn
- hor görme
- look down on
You shouldn't look down on those who are less fortunate than you are.
-Sizden daha az şanslı olanları hor görmemelisiniz.
We shouldn't look down on other people.
-Diğer insanları hor görmemeliyiz.
- hor görmek
- look down one's nose at
- hor görmek
- to despise, to scorn, to look down on sb/sth, to look down one's nose at, to belittle, to disdain, to treat sb like a dirt, to disparage
- hor görmeye değmez
- beneath contempt
- hor kullanma
- mistreatment
- hor kullanma
- ill-treatment
- hor kullanma
- misuse
- hor kullanmak
- misuse
- hor kullanmak
- mistreat
- hor kullanmak
- ill-treat
- hor kullanmak
- batter
- hor kullanmak
- to misuse, to mishandle
- hor kullanmak
- mishandle
- hor kullanmak
- ill-use
- hor çiçeği
- forsythia
- hor çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: zeytingiller,zeytuniye) common forsythia
- hor görmek
- abhor
- hor görerek
- disdainfully
- hor görme
- derision
- hor görme
- belittling
- hor görmek
- (Konuşma Dili) bring into contempt
- hor gör
- hold in contempt
- hor gör
- look down on
We shouldn't look down on other people.
-Diğer insanları hor görmemeliyiz.
Don't look down on others because they are poor.
-Fakir oldukları için diğerlerini hor görme.
- hor gör
- held in contempt
- hor görme
- sneer
- hor görmek
- hold sth cheap
- hor görmek
- treat sb like dirt
- hor görmek
- look down upon
- hor görmek
- sneer
- hor görmek
- pooh-pooh
- hor görmek
- slight
- hor gör
- disparage
- herkes onu hor görüyor
- he's an object of scorn
- hor gör
- scorn
- hor görerek
- dismissively
- hor görerek
- scornfully
- hor görme
- snub
- hor görme
- disdain
- hor görme
- scornfulness
- kadınları hor görme
- male-chauvinist
Related Terms
hor
Pronunciation
Resimler
History
Favorites