hopârlör

listen to the pronunciation of hopârlör
Turkish - English
speaker

He listened closely to the speaker. - Hoparlöre yakın dinledi.

Tom pressed a button on the speakerphone. - Tom hoparlörde bir butona bastı.

{i} speaker

He listened closely to the speaker. - Hoparlöre yakın dinledi.

I was asked to sit on the platform with the speakers. - Hoparlörlerle platformda oturmam isteniyordu.

loudspeaker, speaker
loudspeaker
amplifier
phone
(Konuşma Dili) bullhorn
loud speaker
speakers

I was asked to sit on the platform with the speakers. - Hoparlörlerle platformda oturmam isteniyordu.

I asked him to turn down the volume on his speakers. - Ondan hoparlörlerindeki ses seviyesini azaltmasını rica ettim.

loud hailer
loudspeaker
tannoy
woofer
tweeter
squawker
derin bas hoparlör
(Muzik) subwoofer
konik hoparlör  
cone speaker
[der] hoparlör
[Der] speakers
aktif hoparlör
active loudspeaker
alçak titreşimli hoparlör
woofer
dengeli göbekli hoparlör
balanced armature loudspeaker
dinamik hoparlör
dynamic loudspeaker
ekranlı hoparlör
baffle loudspeaker
elektrostatik hoparlör
electrostatic speaker
eliptik hoparlör
elliptical loudspeaker
koni hoparlör
horn loudspeaker
manyetik hoparlör
magnetic loudspeaker
refleks hoparlör kutusu
(Elektrik, Elektronik,Teknik) reflex baffle
sonsuz hoparlör ekranı
(Elektrik, Elektronik,Teknik) infinite baffle
tiz hoparlör
tweeter
yönlü hoparlör
directional loudspeaker
yüksek frekanslı hoparlör
tweeter
Turkish - Turkish
Radyo, pikap, teyp vb. araçlarda sesi işitilebilecek duruma getiren alet
Elektrik dalgalarını ses dalgasına çeviren ve gerektikçe sesi yükselten alet
Hiçbir yerde hoparlör sesi duymadım."- F. R. Atay
Radyo, pikap, teyp vb. araçlarda sesi işitilebilecek duruma getiren alet: "Hemen hemen bütün batı ülkelerini gezdim
hopârlör
Favorites