Sanayileşme çoğu kez kirlilikle birlikte gider.
- Industrialization often goes hand in hand with pollution.
Bir cerrah ayrılmaz arkadaşı olan ölümle birlikte yaşar - Ben onunla el ele yürüyorum.
- A surgeon lives with Death, his inseparable companion - I walk hand in hand with him.
John ve Mary, her zaman el ele yürürler.
- John and Mary always walk hand in hand.
Jim ve Mary'nin parkta el ele yürüdüklerini gördüm.
- I saw Jim and Mary taking a walk hand in hand in the park.
The couple strolled down the sidewalk, hand in hand.