Benim yeni çizmelerim gerçek deriden yapılmış ve nispeten yüksek topuklara sahiptir.
- My new boots are made of real leather and have relatively high heels.
Mary yüksek topuklu ayakkabıları sever.
- Mary loves shoes with high heels.
Mary yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
- Mary is wearing high heels.
She's wearing high heels.
- Sie trägt hohe Absätze.
I look sexier in high heels.