hoş görülü

listen to the pronunciation of hoş görülü
Turkish - English

Definition of hoş görülü in Turkish English dictionary

hoşgörülü
tolerant

Tom seems to be tolerant. - Tom hoşgörülü görünüyor.

Tom isn't as tolerant as I am. - Tom benim kadar hoşgörülü değil.

hoşgörülü
indulgent

Tom gave a little indulgent smile. - Tom biraz hoşgörülü bir gülümseme verdi.

Tom is quite helpful, indulgent even. - Tom oldukça faydalı, üstelik hoşgörülü.

hoşgörülü
complaisant
hoşgörülü
{s} patient
hoşgörülü
decent

He is a very decent fellow. - O, çok hoşgörülü bir adamdır.

hoşgörülü
gentle

As he grew older, he became gentler. - Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu.

hoşgörülü
{s} permissive
hoşgörülü
lenient

I'm not always so lenient. - Her zaman çok hoşgörülü değilim.

We've been way too lenient with Tom. - Biz Tom'a karşı çok fazla hoşgörülüyüz.

hoşgörülü
large-minded
hoşgörülü
forbearing
hoşgörülü
mellow
hoşgörülü
good-natured
hoşgörülü
long-suffering
hoşgörülü
liberal
hoşgörülü
tolerant, indulgent, broadminded müsamahakâr, toleranslı
hoşgörülü
clement
hoşgörülü
wide open
hoşgörülü
broad
hoşgörülü
forgiving
hoşgörülü
broadminded
Turkish - Turkish
hoş görülü
Favorites