hizmet eden

listen to the pronunciation of hizmet eden
Turkish - English
serving

The waitress serving us at the diner was exhausted and stressed. - Bize lokantada hizmet eden garson bitkin ve stresli idi.

subservient
bir başkasıyla aynı amaca hizmet eden kişi
(Hukuk) counterpart
hizmet et
{f} serve

Tom served two terms in Congress. - Tom Kongrede iki dönem hizmet etti.

My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve. - Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.

hizmet et
{f} serving

In the recent years, the reputation of serving as a soldier has steadily been lowered. - Son yıllarda, bir asker olarak hizmet etmenin itibarı sürekli düşürüldü.

We are looking forward to serving you again. - Size tekrar hizmet etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

aynı gemide hizmet eden
shipmate
büyük öğrenciye hizmet eden alt sınıf öğrencisi
fag
hizmet et
minister
hizmet et
{f} service

We reserve the right to refuse service to anyone. - Biz birine hizmet etmeyi reddetme hakkını saklı tutuyoruz.

kendi kendine hizmet eden
self serving
toprak karşılığı krala hizmet eden soylu
thane
Turkish - Turkish
(Hukuk) HADİM
hizmet eden
Favorites