hitting the ball above it's centre, thus making it fly very low to the ground

English - Turkish

Definition of hitting the ball above it's centre, thus making it fly very low to the ground in English Turkish dictionary

Related Terms

skull

kafatası

Tom'un kafatası kırıldı. - Tom's skull has been fractured.

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti. - A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.

skull

(Tıp) kran

skull

(Tıp) skül

skull

baş iskeleti

skull

çok çalışkan öğrenci ya da işçi

skull

kafatas

Hayvanların çoğunun kafatası vardır. - The majority of animals have skulls.

O, masasında bir insan kafatası tutuyor. - She keeps a human skull on her desk.

skull

beyin

skull

{i} kurukafa

skull

(Tıp) Kafatası, kronyum, cranium

skull

skull and crossbones ölüm sembolü olarak kafa kemiği altına çaprazlama konulmuş kol veya bacak kemikleri

skull

kafa

Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var. - Tom has a tattoo of a skull on his chest.

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti. - A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.

English - English

Definition of hitting the ball above it's centre, thus making it fly very low to the ground in English English dictionary

skull

Hyphenation

hit·ting the Ball a·bove it's centre, thus mak·ing it fly ve·ry low to the ground